Cinsel Taciz Suçu

Cinsel Taciz

Günümüz toplumunda bizleri hayli derinden etkileyen ve sarsan cinsel suçların ufak bir kısmı olan cinsel taciz suçunu uygulama,  öğreti ve diğer ülkelerin uygulamalarını bu yazıda ufakta olsa ele almaya çalışacağım.

 Cinsel taciz nedir? Hangi fiiller ve davranışlar cinsel taciz kapsamına girer? Bir insanın karşı cinse flört amaçlı yaklaşması adını, telefonunu veya ev adresini sorması cinsel taciz midir?

Bu ve benzeri sorunlara elimizden geldiğince çok görüşe yer verip değerlendireceğiz.

Cinsel taciz sözlük anlamı olarak  ‘’ cinsel açıdan tedirgin etme ve rahatsızlık verme ‘’ eylemidir.

Cinsel anlamda tedirgin etme ve rahatsızlık verme eylemi , kişinin vücut dokunulmazlığını ihlali niteliği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilebilir. Kısacası failin mağdura karşı herhangi bir teması olmadan mağduru rahatsız etmesidir.

Kanun gerekçesine göre ise  cinsel taciz, cinsel yönden, ‘’ ahlak temizliğine’’ aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir. Peki ahlak temizliği kavramından ne anlaşılmalı nasıl ele alınmalıdır? Kısaca değinilecek olursak, ahlak temizliği kavramı cinsel konularda  genel bir kavram olarak ele alınmaktadır. Ayrıca belirsiz ve zamanın şartlarına coğrafi alan veya dini inanışlara göre değişmektedir. Günümüzden elli yıl öncesiyle şimdi ki durum karşılaştırıldığında toplumdaki ahlak anlayışın bir önceki nesille aynı olmadığı ve sürekli bir değişim ve gelişim içerisinde olup kişiden kişiye değişken olduğu görülmektedir. Böyle değişken bir tanımın cinsel suçlar kapsamında olmasını öğretideki hocalar haklı olarak eleştirmekteler. Bu tanım uygulamada çelişkilere neden olabileceği bir hakimden diğerine göre değişip farklı kararlar çıkacağını ve Yargıtay’ında uygulamada böyle sübjektif yaklaşımlarla olayları değerlendirip karara bağlanması eleştiri konusu olmuştur.

Bu suçun oluşması için failin cinsel amaç gütmesi gerekir.  Öğretinin de çoğunluğunun katıldığı görüşe  göre  rahatsız edici davranışlar cinsel gaye ile gerçekleştirilmeli  bu da suçun  ‘’özel kast’’a tabi olduğunu gösterir. Cinsel amaç gütmeyen sevgililik teklifi, adının, yaşının veya nerde oturduğunun sorulması gibi hususlar ‘’ısrarcı’’ bir nitelik taşısa dahi cinsel taciz oluşturmaz. Burada bir suç oluşacaksa dahi cinsel taciz suçu değil, ‘kişilerin huzur ve sükununu bozma’ eylemi oluşabilir.(TCK m. 123) Bu gibi hallerde Yargıtay’ın uygulamaları sosyal yaşamın gereği olan bazı davranışları cezalandırma sonucuna yol açması nedeniyle endişe verici olduğu öğretide belirtmektedir. (Tezcan/Erdem/Önok)

Örneğin; Yargıtay failin ‘seni seviyorum’ mesajını cinsel taciz suçu kapsamında değerlendirmiş ve öğreti bu konuyu haklı olarak eleştirmektedir.  Bir insanın başka birisine sevgisini ifade etmesinin nasıl bir cinsel içerik taşıdığını açıklayamamıştır. Ancak belirtmek gerekir ki, seni seviyorum sözcüğünün yanında cinsel içerik taşıyan beyanlar sarf edilmesini cinsel taciz olarak nitelendirilmesi isabetli olduğunu belirtmekte öğreti. (Koca/Üzülmez, cinsel amaç olmayıp sadece flört amaçlı olan sözlerin cinsel taciz olarak değerlendiren Yargıtay kararı doğru değildir.’’ Esas: 2012/12- 1538, Karar: 2013/255. Tarih: 21.05.2013’’)

Ayrıca cinsel taciz eylemi doğrudan belli bir kişiye yani mağdura yönelik olmalıdır. Belli bir kişiyi hedef almayan hareketler, cinsel taciz suçunu değil, eğer koşullar varsa ‘hakaret suçunu’, ‘Hayasızca hareket veya müstehcenlik’ suçlarını meydana getirebilir. Ayrıca mağdurun cinsel tacize uğradığından haberi yoksa cinsel taciz suçu oluşmayacağını belirten öğretide görüşte mevcuttur. Yargıtay’ında bu yönde kararları bulunmaktadır.

Fail açısından ele alacak olursak bu suç bir özellik göstermemekte, herkes bu suçun faili olabilir. Ayrıca bu suçun eşler arasında işlenmesi mümkün değildir. Genel olarak cinsel taciz suçu erkeğe özgür bir suç olarak kabul edilmektedir. Bundan dolayı olsa gerek ki kadınların işlediği cinsel taciz suçlarının araştırılması hayli azdır. Ancak buna rağmen ABD’de 1984 de yapılan bir araştırmada cinsel tacize uğrayan erkeklerin %27’sinin, cinsel tacize uğrayan kızlarında %10’unun failinin kadınlar olduğu tespit edilmiştir.

Diğer ülkelerin düzenlemelerine geçmeden önce benimde hayli kafamı karıştıran bir soruyu sizlere yöneltmek isterim. ‘’İma yoluyla cinsel taciz yapılabilir mi?’’ Öğreti bu konu hakkında iki bölünmüş durumda bir taraf imayla bunun mümkün olduğu savunmaktadırlar. Savunan görüşten bir hocamız bunun mümkün olduğunu söylemektedir. Gerekçe olarak ise örneğin eski iki sevgili olduğunu ve bu sevgililerin arasındaki özel bir sözcüğün cinsel bir anlamının olduğunu düşünüldüğünde herhangi  iki  taraftan birinin bu sözcüğü kullanarak diğer tarafı cinsel yönden gayet tabi rahatsız edebilir demektedir. İma yoluyla cinsel tacizin mümkün olmadığını belirten görüş ise ‘’açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan bir şeyden yola çıkarak her türlü şüpheden uzak bir şekilde bir kimseye aleyhine suç ihsas etmek ve hele ki bir şahsı imadan mahkum etmek. ‘şüpheden sanık yararlanır’ evrensel prensibine açıkça aykırılık oluşturur. İma yoluyla yapılan hareketin herkese göre farklı yorumlanabilir.’’ demektedirler. Her iki görüşün haklı tarafları olmakla birlikte ima konusunda tarafların birbirlerini önceden tanıyıp tanımadıkları, tanıyorlarsa kullanılan bu kelimelerin özel anlam içerip içermediğine bakılarak daha net sonuçlara ulaşılabileceği görüşündeyim.

Cinsel taciz suçu açısından diğer ülkelerin düzenlemesine bakacak olursak, bir çok ülke bu konuyu ceza hukukuyla değil daha çok özel hukuk alanında çözmeye çalışmaktadırlar. TCK m. 105 bağlamında cinsel taciz eylemi Amerikan federal ceza hukukunda suç değildir. Cinsel taciz davası genel olarak  ‘’Medeni Haklar Yasası’’ çerçevesinde haksız fiil sorumluluğu nedeniyle ele alınmaktadır.  Kara Avrupası ülkelerine bakacak olursak İtalya’da cinsel taciz 1996 yılından beri suç teşkil etmemektedir. Ancak tam aksi olarak İspanyol Ceza Kanunu’nda bu suç mevcuttur ki zaten TCK cinsel suçlara karşı  düzenlemeler  1995 tarihli İspanyol Kanunu’ndan esinlenilmiştir.

Peki bizim toplumuzda böyle düzenlemeler olabilir mi? Olursa nasıl olmalı? Ceza hukuku kapsamından çıkartılmalı mı? Özel hukuk alanıyla bu konular çözülebilir mi?

Ben bu durumun pekte mümkün olmadığı bunun suç olmaktan çıkarıldığı taktirde bizim toplumuzda daha vahim olaylara sebep olacağı düşüncesindeyim.  Özellikle Anadolu insanımızı yani bizleri baz aldığımızda gerçekten suç olmaktan çıkması demek  toplumda ölümle sonuçlanan olaylara bir çok kavgalara sebebiyet vereceği açıktır.


KAYNAKÇA:

‘’Tezcan/Erdem/Önok  Teoride ve Pratikte Ceza Özel Hukuku’’‘’Sinan Kocaoğlu Yargı Kararları Işığında Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar’’ ‘’Artuk/Gökçen Ceza Hukuku Özel Hükümler’’


 

1 comments

Yorum bırakın