Meşru Müdafaa

TÜRK HUKUKUNDA MEŞRU SAVUNMA (MEŞRU MÜDAFAA)

Kişinin gerek kendisine gerekse de bir başkasına yönelmiş haksız bir saldırıyı ortadan kaldırmak amacıyla işlediği fiile “meşru savunma” denir. TCK’nın 25.maddesinde ki tanıma göre ise meşru müdafaa gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiiller” şeklinde tanımlanmıştır. Yargıtay’a göre ise meşru müdafaa “bir kimsenin kendisine veya başkasına yöneltilen ağır ve haksız maddi bir saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği zorunlu tepkidir” şeklinde tanımlanmıştır. (Yargıtay 2.Ceza Dairesinin 2004/17156 Esas ve 2005/29224 Karar Numaralı İçtihadı)

Ceza hukukunda tipik olan her fiili hukuka aykırı değildir. Meşru müdafaa bu durumun en iyi örneğidir çünkü fail tarafından yapılan savunma tipik bir suç olsa bile hukuka aykırı değildir ve bu yüzden faile ceza verilmez.

Meşru müdafaa, Türk Hukuku’nda sınırlı olarak sayılan hukuka uygunluk nedenlerinden birisi olarak kabul edilmiştir. Doktrinde bu durumun aksine görüşler olmasına rağmen TCK m.25’in gerekçesine göre ve CMK m.223/3’de kusurluluğu etkileyen hallerin arasında sayılmamasından ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre meşru müdafaa, hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmektedir.

Bir fiilin meşru müdafaa olarak kabul edilmesi için saldırı ve savunmaya ilişkin birtakım şartların gerçekleşmesi gerekir:

SALDIRIYA İLİŞKİN ŞARTLAR

1-    Bir saldırı bulunmalıdır. Bu saldırının, insandan ya da insan tarafından araç olarak kullanılan “hayvan” tarafından kaynaklanması gerekir.

2-    Saldırının, haksız olması gerekir eğer saldırıdan bulunan kişi, haklı ve hukuka uygun bir nedene dayanarak saldırıda bulunursa meşru müdafaa yapılamaz.

3-    Saldırının, kişinin kendisine veya başkasına ait bir hakka yönelmesi gerekir.

4-    Saldırı, halen mevcut olmalı veya gerçekleşmesi ya da tekrarı muhakkak olmalıdır.

SAVUNMAYA İLİŞKİN ŞARTLAR

1-    Saldırıdan, başka türlü kurtulmanın mümkün olmaması ve bu yüzden karşı savunma yapılması gerekir.

2-    Savunma, saldırıya ve saldırına karşı yapılmalıdır eğer bu saldırı ve saldıran ile bağlantısı olmayan 3.kişiye karşı savunma yapılırsa meşru müdafaa hükümlerine gidilemez ama şartları varsa zorunluluk hali hükümlerine başvurulabilir.

3-    Savunma ve saldırı arasına orantı bulunmalıdır.

   Meşru savunmada sınırın mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaş nedeniyle aşılması halinde TCK m.27/2 ve CMK m.223/3’e göre hâkim kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı” verilir.


 

 

Yorum bırakın